Güncel
Kur’an Ekonomisi - Süleyman Karagülle
Bu makalem Kur’an ekonomisinin ana hatlarını verecektir.
Makalemi ilk okuduğunuzda anlamanız mümkün değildir ama üzerinde durarak her cümlesini defalarca okursanız İslâm ekonomisini kavramış olursunuz.
Ekonomi, bugün yaşayan insanların çalışıp ürettiklerini insanlığa vererek gelecekte yaşayacaklara bırakma, karşılığında geçmişteki insanların çalışıp ürettiklerini insanlıktan alarak tüketip yaşama sistemidir. Ekonomi ilmi bunun ilmidir.
Yeryüzü tüm insanlığındır. Bugün yaşayanlar onu imar etmektedirler. Karşılığında ondan aldıkları ile bugün yaşamaktadırlar. İnsanlar yeryüzünü bölüşmüşlerdir. Her çalışan veya çalışanlar grubu kendi işletmelerinde çalışırlar ve birlikte üretim yaparlar. Ürünleri katkıları nispetinde bölüşürler ve üretici payına düşeni başkalarına satarlar. Karşılığında tüm dünyada mevcut malların toplamından bir belge alır. Buna PARAdenmektedir.
Bu para ile üretici mağazalara gider, eskiden üretilen malları satın alır. Ürettiği malı tüccara satarken serbest pazarlık yapar. Alırken de mağaza sahibi ile pazarlık yapar ve ona göre alır. Üretim yaparken küçük ortaklıklar şeklinde üretim yapılır. Çalışanlar bölüşme usulünü ortaklık içinde bölüşerek yaparlar.
Bir kimsenin bir saatte ürettiği mal miktarı onun ücretidir. Ortak üretimdeki pay mal olarak verilir. Ortak sonra onu kendisi fiyatlandırıp satar. Mağazadaki malın tüm mallar içinde değeri de fiyattır. İnsanı yaşattığı gün kadardır. Ekonomik değer bir saatte üretilenin yaşattığı gün miktarıdır. Buna gün/saat denmektedir.
Ekonomi ilmi gün/saati azami kılan düzeni araÅŸtıran ilimdir. Bunun azami olabilmesi için alıcı ve satıcının pazarlık yapma gücü olmalıdır. Kur’an ekonomisi bunu engelleyen etkenleri ortadan kaldırmaktadır ve bunu şöyle yapmaktadır.
Kur’an ekonomisiNÄ° yüz hanelik semtler kurmaktadır. Burada iÅŸletmeler vardır. Küçük küçük iÅŸletmeler anlaÅŸarak üretim yaparlar. Ä°ÅŸletmelerin dört çift girdisi vardır.
a) İlki üst yapı ve alt yapıdır. Alt yapıda arz ve talep kanunları çalışmadığı için bunlar vakıf işletmeler hâlinde işletilir.
b) Ham madde ve yardımcı madde ile su ve elektrik gibi yardımcı maddeler de arz ve talep kanunları sağlanmadığı için vakıflar şeklinde üretilir.
c) Üretici emek ve bakım emeği vardır. Bakımda çıkar paralelliği sağlanamadığı için vakıflar şeklinde işletirler.
d) Hizmet ve dayanışma bunların ikisinde de serbest pazarlık sağlanamadığı için kooperatifte hizmet ortaklıkları şeklinde işletilirler.
Bunların dışında malların depolanması ve nakliyesi de arz ve talep kanunları ile yapılamadığı için kamu işletmeleri şeklinde vakıf işletmeler olarak elde edilir.
Ayrıca dayanışmanın garantisinde kredileşme yapılır. Kredide tekelin oluşmaması için faiz yoktur, onun yerine kredileşme vardır. Malların kredileşme değerleri vardır. Kasa stokları ile dengelenir. Değiştirmede arz ve talep kanunları ile yani serbest pazarlıkla, kredileşme ise kasa stokları ile yapılan hesaplarla gerçekleşir.
Stoklanamayan malların belgeleri stoklanmış olur. Girdilere pay belgeleri verilir; emeğe, yapıya, güvenceye, bakıma pay belgeleri verilir. Siparişlere alacak belgeleri verilir. Emek stok edilemez ama belge stok edilir. Böylece kredileşme fiyatları ortaya çıkar. Hatta değiştirme fiyatlarını da bu yolla tesit etme imkânı doğar.
Bir de kooperatifler veya kamu işletmelerinden yeryüzü kirası alınır, VERGİbudur. Bu kira üretimden bir paydır. Bugünkü vergi ve sigorta karşılığıdır. Böylece kamu giderleri ve sosyal dayanışma sağlanır.
Bu makalemi okuyan eÄŸer söylediklerimi anlamışsa, sorulacak sorulara cevap verebiliyorsa Kur’an ekonomisini biliyor demektir; burada yazılanları anlamıyorsa Adil Ekonomik Düzeni bilmiyor demektir. Herkes okuyarak kendisini imtihan etsin.
Bunları bilmediğimiz için iktidar oluyoruz ama muktedir olamıyoruz.
Sadece makam ve para, sorunları çözmüyor bilmek gerekiyor.
“Hiç bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9. Ayet)
Süleyman Karagülle - Yeni Akit
Henüz yorum yapılmamış.